Gıda Mühendisleri Odası, yaptığı açıklamada tarihleriyle oynanmış gıdaların tehlike saçtığını belirterek, gıda güvencesi ve halk sağlığı için daha fazla denetim, daha fazla şeffaflık ve daha fazla gıda mühendisi istihdamı çağrısında bulundu.
Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Beste Öymen yaptığı açıklamada, son dönemde gelen ihbarlarda; gıda ürünlerinin etiketleri üzerindeki son tüketim tarihi (STT), tavsiye edilen tüketim tarihi (TETT) ve üretim tarihi gibi bilgilerin bilinçli şekilde silinip yeniden yazıldığı ve/veya hiçbir bilgi yazılmadığı, hatta sahte etiketlerle değiştirilerek raf ömrü geçmiş ürünlerin piyasaya sürüldüğünün bildirildiğini kaydetti.
"BU DURUM YALNIZCA TÜKETİCİNİN ALATILMASI DEĞİL, AYNI ZAMANDA CİDDİ BİR HALK SAĞLIĞI SORUNUDUR"
Bu durum yalnızca tüketicinin aldatılması değil, aynı zamanda ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğun vurgulayan Öymen, tarihi geçmiş veya bozulmaya başlamış ürünlerin yeniden etiketlenerek satılmasının gıda zehirlenmelerinden uzun vadeli sağlık sorunlarına kadar ciddi riskler taşıdığını belirtti.
Öymen, satın aldığınız ürünlerin etiket bilgilerini dikkatle kontrol edin. çağrısında da bulunarak, orijinal etiketi bozulmuş, elle oynanmış, yıpranmış ya da üst üste yapıştırılmış etiketi olan ürünlerin satın alınmaması tavsiyesinde bulundu.
Bu suistimallerin önlenmesi adına denetim sıklığının artırılması, caydırıcı cezai yaptırımların uygulanması ve gıda işletmelerinde izlenebilirlik sistemlerinin daha etkin denetlenmesinin önemini vurgulayan Öymen, gıda güvenliğini sağlamak için denetimlerin sadece sayıca değil, nitelik olarak da artırılması gerektiğini ifade etti.
Öymen, üretimden tüketime kadar her aşamada görev alan nitelikli gıda mühendisleri olmadan sağlıklı ve güvenilir gıdaya erişimin mümkün olmadığını söyleyerek, gıda işletmelerinde, yerel yönetimler ve kamuda yeterli sayıda gıda mühendisi istihdamının şart olduğunu kaydetti.
"GIDADA YAPILAN SAHTEKARLIK, BİR HIRSIZLIK DEĞİL, BİR HALK SAĞLIĞI SUÇUDUR"
Bu istihdamın sağlanabilmesi, gıda mühendislerinin yetki ve sorumluluklarının tanımlanabilmesi için ilgili kurumların teşkilat yasalarının yeniden düzenlenmesi ve güncellenmesi gerektiğini de belirten Öymen, gıdada yapılan sahtekârlık, bir hırsızlık değil, bir halk sağlığı suçudur. Bu suça karşı sessiz kalmak, görmezden gelmek ya da denetimsiz bırakmak, halk sağlığını tehdit eden sonuçlara zemin hazırlamaktır dedi.