Bu hafta gerçekleşecek BM 80’inci Genel Kurulu’nun gündeminde Gazze, Ukrayna, Sudan, İklim değişikliği, yapay zeka yönetimi ve ABD’nin BM’ye finansman sağlamaya son verme tehdidi gibi çok kritik konular bulunduğundan, Kıbrıs sorununun listenin çok gerilerinde kaldığına dikkat çekildi.

Alihtia BM Genel Sekreter Antonio Guterres’in, gazetecilerin sorusuna karışlık, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’le ortak görüşmesiyle ilgili “kötümser de değilim, iyimser de. Kararlıyım” cevabının Rum Yönetimi Başkanı tarafından Rum halkına uluslararası unsurun yeniden aktifleşmesi olarak lanse edildiğine dikkat çekti.

Haberi “Guterres Kararlı Ama Devre Dışı” başlığıyla manşete çeken gazete, Hristodulidis’in New York’ta gerçekleşecek üçlü görüşmeyi tarihi dönüm noktası olacakmış gibi gösterme çabasına rağmen Genel Sekreter’in programında üçlü görüşmeye yarım saat ayırdığına da dikkat çekti.

Çözüm anahtarının ne BM’de ne de Ankara’da olduğuna dikkat çekilen haberde, “Anahtar Lefkoşa’da ve çıkmazı kırmak ya da sürdürmek Lefkoşa’ya bağlı olacak. BM’nin Kıbrıs sorununu çözecek ne konumu ne de böyle bir misyonu var.” ifadelerine yer verildi.

Yapılacak bir araştırmada BM’nin kurulduğundan beri uluslararası anlaşmazlıklara müdahale etmeye çalıştığı ve çok azı hariç, hiçbirini çözemediğinin görülebileceğini hatırlatılan haberde, Kıbrıs’taki BM Barış Gücü gibi askeri-kolluk misyonlarının insani yardım ya da kolluk görevleriyle kısıtlı olduğunu kaydedildi.

Gazete “BM Barış Gücü’nün Ada’da kurulduğu 1964’ten bugüne Kıbrıs sorununun çözümsüz kalmasının sebeplerinden biri de Kıbrıs Rum tarafına fiili durumu idame ettirme, yani Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tanınmasını ve Kıbrıs Türk sahte devletinin tanınmamasını sağlarken taksimi günden güne kalıcılaştırmasıdır.” ifadesine yer verdi.

Gazete, Kıbrıs sorununun EOKA sonrasında Birleşik Krallık, Türkiye ve Yunanistan’ın doğrudan arabuluculuğu ile iki toplumlu bağımsız Kıbrıs Cumhuriyeti kurulduğunda çözüldüğünü hatırlatarak “1964 sonrasında Kıbrıs Cumhuriyeti artık Kıbrıslı Türkler olmadan işlemeye başladığında iki toplum arasındaki anlaşmazlık olarak yeni bir Kıbrıs sorunu şekillendi.” ifadesini kullandı.