Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Asım Akansoy, Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada egemenlik, demokrasi, halk iradesi ve toplumsal kimlik konularında sert açıklamalarda bulundu. Akansoy, Mustafa Kemal Atatürk’ün “Egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur” sözüne atıfta bulunarak Kıbrıslı Türklerin kendi kaderini tayin etme hakkının altını çizdi.
Yeni Meclis Başkanının arkasına yeniden yerleştirilen bu ifadeye dikkat çeken Akansoy, “Bu söz, Kıbrıslı Türklerin bir halk olduğunu, özne olduğunu ve kendi kararlarını kendi alması gerektiğini söyler. 1919 Sivas Kongresi'nde oy birliğiyle alınan kararda da belirtildiği gibi, hiçbir devletin mandası ve himayesi kabul edilemez” dedi. Atatürk’ün bu vurgusunun tarihsel ve ulusal bir ilke olduğuna dikkat çeken Akansoy, “Kıbrıs’ta yaşayan Kıbrıslı Türkler, mandayı da himayeyi de kabul etmez, etmeyeceklerdir” ifadelerini kullandı.
“5.5 milyar TL harcanan binaların anlamı sorgulanmalı”
Yeni Cumhurbaşkanlığı ve Meclis binalarına 5.5 milyar TL harcandığını söyleyen Akansoy, bu bütçenin toplumun gerçek ihtiyaçlarına yönlendirilmesi gerektiğini vurguladı. “Çok büyük bir rakam. Elbette büyük bir çaba gösterildi, kısa sürede bu yapılar inşa edildi ama tüm bunların anlamı nedir? Bunun konuşulması gerekiyor” diyen Akansoy, bu tür projelerin halkın egemenliği ve demokrasiyle doğrudan ilgili olduğunu ifade etti.
Siyasetin toplumla birlikte şekillenmesi gerektiğini kaydeden Akansoy, “Biz her zaman karar süreçlerinin olduğu yerde olacağız. Sokakta da, Mecliste de, dünyanın herhangi bir yerinde de konuşacağız. Ama bu yapı bizim tercihimiz değil. Bu binada siyaset yapmak da tercihimiz değil. Çünkü biz halkın sesi olmaya devam edeceğiz. Halk neredeyse biz orada olacağız” dedi.
“Uzmanlar dışlandı, anahtarlar Ankara’ya verildi”
Akansoy, binaların inşa sürecinde Kıbrıslı Türk mimar, mühendis ve yetkililerin dışlandığını ve sürecin Ankara merkezli yönetildiğini öne sürdü. “Biz konuştuk, siz başka tarafa baktınız. Biz eleştirdik, siz kulağınızı kapattınız. Biz yürüdük, siz gözünüzü kapattınız. Anahtarları Ankara’dan gelen firmaya teslim ettiniz, mimara vatandaşlık verdiniz. Halkı, muhalefeti, kendi siyasi tabanınızı bile dinlemediniz” dedi.
Bu durumun sonucunda toplumun yabancılaştığı, kendini içinde bulamadığı bir bina ortaya çıktığını söyleyen Akansoy, “Konteynerde ders yapan gençlerin, ilaç bulamayan hastaların bu binaya hangi gözle baktığını düşünüyorsunuz? İş bulamadığı için göç eden gençlerin, Lefkoşalıların bu bina hakkında ne düşündüğü sizi ilgilendiriyor mu?” diye sordu.
“Kültürel benzeştirme, kimliği yok saymaktır”
Konuşmasında Kıbrıslı Türklerin kültürel kimliğinin korunması gerektiğini vurgulayan Akansoy, “Eğer bir halkın kültürünü ve kimliğini yok etmek isterseniz, ya haritadan siler ya da onu benzeştirirsiniz. ‘Hepimiz biriz, aynıyız’ söylemi benzeştirme ve değerleri yok saymadır. Kıbrıslı Türkler kendi diliyle, diniyle, kimliğiyle var olmuştur. Türkiye ile kardeşiz ama aynı kültürel yapıya sahip olmak zorunda değiliz” dedi.
Kıbrıs Türk toplumunun Türkiye’deki sosyal yapıyla etkileşim içinde olmasının doğal olduğunu belirten Akansoy, “Ama aynı homojen kap içine sokulamaz. Kabul edilemez. Toplumsal değerlerimize yönelik bu yaklaşım, bu halkın yok oluşu demektir” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’deki sorunları görmüyor muyuz sanıyorsunuz?”
Ankara merkezli kültürel ve siyasal hegemonyaya da karşı çıkan Akansoy, Türkiye’deki demokrasi ve hukuk ihlallerine dikkat çekti. “Can Atalay nerede? Selahattin Demirtaş nerede? Osman Kavala nerede? Bunları bilmiyor muyuz sanıyorsunuz?” diyerek Türkiye’deki bazı siyasi davalara gönderme yaptı.
“Disiplin tüzüğü uygulanmayacak, geri çekilmeli”
Son olarak tartışmalı Disiplin Tüzüğü’ne değinen Akansoy, hükümete seslenerek, “Bu tüzüğü geri çekmek zorundasınız. Bu uygulanmayacaktır. Dini değerler üzerinden oynanan kirli bir oyun yok. Herkes dinini özgürce yaşayacaktır. Kendi kararlarımıza saygı gösterilmelidir” dedi.
“Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının anısı önünde saygıyla eğiliyorum”
Konuşmasını 6 Mayıs 1972'de idam edilen Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı anarak tamamlayan Akansoy, “Ömürlerini Türkiye’nin bağımsızlığına, halkların kardeşliğine, özgürlüğe ve eşitliğe adayan bu devrimcilerin anıları önünde saygıyla eğiliyorum. Onların mücadelesi, bugün de yol göstermeye devam ediyor” ifadelerini kullandı.