KKTC

Makina Mühendisleri Odası: Trafik güvenliği, mühendislik esaslarına dayalı süreçlerle sağlanmalı

Makina Mühendisleri Odası: Trafik güvenliği, mühendislik esaslarına dayalı süreçlerle sağlanmalı

KTMMOB Makina Mühendisleri Odası, trafik güvenliğinin, mühendislik esaslarına dayalı şeffaf, akredite edilmiş ve rekabetçi süreçler ile sağlanması gerektiğini belirtti.

KTMMOB Makina Mühendisleri Odası, “Trafik Güvenliği, Radar ve Kamera Sistemleri Hakkında Resmi Kurum Manipülasyonu” konusunda yazılı açıklama yaptı.

Oda, Türkiye menşeli sistemlerin, hibe olsa da olmasa da yerli üretim sınıfında değerlendirilerek ihtiyaca uygunluğu mümkün olması halinde rekabetçi usullerle tedarik edilmesi gerektiğini kaydetti.

“Hibe edilen sistemlerin, ileride tek bir üreticiye yönlendirilmiş şaibeli alımların gerekçesi olmaması” gerektiği ifade edilen açıklamada, “Bunun yerine ihtiyaç analizleri, teknik şartnameler, bakım ve işletme planları, yasal delil niteliğini sağlayan sertifikasyonlar ve kabul kriterlerine uygun denetimler yapılmalıdır. Hibe olsa dahi kabul kriterlerine uygun teknik denetimlerden geçmeyen sistemlerin kurulumu yapılmamalıdır” denildi.

KKTC’de trafik güvenliğinin, "mühendislik esaslarından uzak, günü birlik ve rant odaklı kararlarla" şekillendiğini savunan Oda, şöyle devam etti:

“Mevcut ve işlevsel hız ihlal tespit kameraları, geçerli neden olmadan, sökülmüş; yerlerine ‘hibe’ ve ‘yapay zekâ tabanlı’ olduğu belirtilen sistemler kurulmaya çalışılmış, ancak bu sistemlerin de devreye alınması belirsiz tarihe ertelenmiştir. Bu süreç ile, halihazırda ülke ‘Hız İhlal tespit sistemlerinden’ mahrum bırakılmıştır.

Bir kez daha Israr ile uyarıyoruz; hiç kimse Radarsan ürünü Trafidar tipi ihlal tespit sistemlerine karşı değildir. Mevcut hizmete / maksada elverişli sistemler sökülerek; ‘Hibe’ ve ‘yapay zekâ’ kavramları öne sürülerek teknik yeterliliği ve yasal delil niteliği belirsiz aksiyonlar alınması doğru değildir.”

-"Hava yastığı konusunda denetim yok"

Açıklamada, “Takata Krizi ve Araç İthali” konusunda da, “Dünya çapında milyonlarca aracı etkileyen TAKATA hava yastığı krizi KKTC’de de devam etmektedir” ifadeleri kullanıldı.

Oda, etkilenen araç yıllarını ve çözüm yöntemlerini Ulaştırma Bakanlığı’na ilettiğini ancak hiçbir denetim yapılmadığını savunarak, şunları kaydetti:

“Bakanlar Kurulu Kararı ile 07.01.2025 tarihinde salon araç ithal yaş sınırının kaldırılması ve ithal izni olmasa da salon araçların kayıt edilebilmesi konusunda alınan karar sonucunda TAKATA krizli araçların ülke girişine imkan sağlanmış, trafik güvenliği zaafiyeti artırılmıştır.

Öğrenci Servisleri ve Kamu Taşımacılığı: Yeni Erenköy’de yaşanan öğrenci servis kazası, frensiz ve çağ dışı araçların taşımacılığa izin verilmesi ile doğrudan ilgilidir.

T izinli araçların güvenlik standartlarının GSR seviyesine çıkarılmaması, kazaların idari sorumluluğunu artırmaktadır.”

Açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:

“Hız ihlali, şerit ihlali, boyut ve ağırlık ihlali tespit, araç sınıfı tespit ve ölçüm birinci öncelik olmalıdır. Ülkedeki ağır ticari araç çarpışmalarının en önemli sebebi aşırı yük olmasına rağmen, A.E 662’nin halen daha düzeltilmemesi, araç sınıflarının homologasyonlara göre yapılmaması ve mevcut hizmete elverişli radar sistemlerinin sökülerek hizmet dışı bırakılması mevcut resmi kurumun trafik güvenliği hassasiyeti konusunda samimi olmadığını göstermektedir. Yasal istinada ve delil niteliğine sahip her marka ve yeterlilikte ihlal tespit sistemine ‘Evet’, israfa ‘Hayır’. Türkiye menşeli sistemler, hibe olsa da olmasa da yerli üretim sınıfında değerlendirilerek ihtiyaca uygunluğu mümkün olması halinde rekabetçi usullerle tedarik edilmelidir. Hibe edilen sistemler, ileride tek bir üreticiye yönlendirilmiş şaibeli alımların gerekçesi olmamalıdır. Bunun yerine ihtiyaç analizleri, teknik şartnameler, bakım ve işletme planları, yasal delil niteliğini sağlayan sertifikasyonlar ve kabul kriterlerine uygun denetimler yapılmalıdır. Hibe olsa dahi kabul kriterlerine uygun teknik denetimlerden geçmeyen sistemlerin kurulumu yapılmamalıdır.

Hükümetlerin rant odaklı kararları nedeniyle ülke, trafik güvenliğinde ciddi felaketler yaşanmaktadır. Trafik güvenliği, mühendislik esaslarına dayalı, şeffaf, akredite edilmiş ve rekabetçi süreçler ile sağlanmalıdır.”